Kamu görevlilerinin önümüzdeki iki yıl boyunca ekonomik, sosyal ve özlük haklarının görüşüleceği 7. Dönem Toplu Sözleşme, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda gerçekleştirilen toplantı ile başladı. Gerçekleştirilen toplantıya; Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Genel Başkanımız Levent Uslu ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın yanı sıra Toplu Sözleşmeden Sorumlu Genel Başkan Yardımcımız Ahmet Temel, Memur-Sen’e bağlı sendikaların genel başkanları ve teknik heyetler katıldı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın konuşmasıyla başlayan toplantıda Memur-Sen’in talepleri ele alınarak çalışma takvimi belirlendi.
Toplantının açılış konuşmasında küresel gelişmelerin ekonomiye etkisine değinen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, “7. Dönem Kamu Görevlileri Toplu Sözleşmeleri’ çalışmalarımızın sonucunda, mutabakata vararak ‘’Toplu Sözleşmemizi inşallah hayırla ve uzlaşma içinde sonuçlandırmayı hedefliyoruz” dedi.
Toplantıda Belediye ve Özel İdare Çalışanları adına söz alan Genel Başkanımız Levent Uslu; Yerel Yönetim Çalışanlarımızın 7. Dönem Toplu Sözleşme sürecinden beklentilerini dile getirdi. Belediye ve Özel İdarelerde çalışan Memurlarımızın mevcut durumunun tespiti, güncel sorunları ve bu sorunların çözüm yollarını ifade eden Uslu; alım gücünün güçlendirilmesi başta olmak üzere, özlük hakları ve diğer konularda Bem-Bir-Sen’in tekliflerini ve görüşlerini dile getirdi.
Genel Başkanımız Levent Uslu 7. Dönem Toplu Sözleşme sürecinin başta Yerel Yönetim Çalışanı Memurlarımız olmak üzere tüm Memurlarımız ve Milletimiz için hayırlara vesile olması temennisinde bulundu, mücadelemizin Memurlarımızın alın terinin hak ettiği karşılığı buluncaya kadar devam edeceği vurgusunu yaptı .
Kamu Görevlileri Heyet Başkanı olarak konuşmasını gerçekleştiren Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Memur-Sen’in makul tekliflerle geldiğinin altını çizerek kamu görevlilerinin alım gücünün düştüğüne vurgu yaparak “Pandeminin ardından yaşanan küresel ekonomik kriz ve bölgesel savaşın etkisiyle; ekonomiye dair politikalar değişmiş ve bu değişimden en çok sabit gelirliler etkilenmiştir. Gelir eşitsizliğinin arttığı, sermayenin gelirinin katlanarak büyüdüğü, tasarruf politikalarının ve dolaylı-doğrudan vergilerin sabit gelirliler üzerine yüklendiği, az alandan çok, çok alandan az vergi sisteminin reel alım gücünü düşürdüğü, bir dönemi yaşıyoruz” ifadelerini kullandı.
Kamu görevlilerinin geçim derdinin artığının altını çizen Yalçın, beklentilerinin bu gerçekler ışığında görülmesi gerektiğini belirterek “Kira artışları başta olmak üzere, market sepetine yansıyan enflasyon, emtia fiyatlarında yaşanan yükseliş; maaş ve ücretlerin büyük bir bölümünü kapsamakta ve geçim derdini büyütmektedir. Hal böyleyken, kamu görevlileri ve sabit gelirlilerin 6 ayda bir gerçekleştirilen ücret artışıyla ayakta durmasına göz yummak Türkiye’nin büyüklüğüne ve gücüne yakışmamaktadır” diye konuştu.
“Kamudaki ücret dengesi bozulmuştur, bu masada telafi edilmelidir”
Vergi artışları, enerji maliyetleri, döviz kurundaki artış ve enflasyon rakamlarındaki yükselişi örnek veren Genel Başkan Yalçın, “kamu hizmeti kalitesinde yaşanan artış ve verimliliğe binaen maliyet minimizasyonu ile kamu görevlilerine aktarılan payın azaldığı, katılımcı demokrasinin düştüğü, öngörülebilirliğin zorlaştığı bir süreç içerisinde Toplu Sözleşme masasına oturmaktayız. Tamda bu noktada Toplu Sözleşme masası; eksikliklerin ve eşitsizliklerin giderilmesi, emeğin hakkının verilmesi için en etkili mekanizmadır. Sosyal tarafları devre dışı bırakarak, Toplu sözleşme masası dışında yapılan ara düzenlemeler; kamudaki ücret dengesini baypas etmiştir. Bu eşitsizliklerin ve çarpık uygulamaların telafisi; 7. Dönem Toplu Sözleşme masasında giderilmelidir” şeklinde konuştu.
Memur-Sen olarak kamu görevlilerinin çözüm bekleyen sorunlarına sonuç üretmesi, adil paylaşıma imkan tanıması ve ekonomik krizin izlerinin silinmesine fırsat tanıması yönüyle önem verdiklerini belirten Yalçın, “Toplu sözleşmenin uzlaşmayla tamamlanması kadar, toplu sözleşme hükümlerinin etkisinin azaltılmaması da önemlidir. Bu yüzden fiyat istikrarı yoksa istediğiniz kadar yüksek zam oranına imza atın, enflasyon süpürüp götürecektir. Masanın dışında gelişen beklenmedik durumların faturası kamu görevlilerine kesilmemelidir. Memur-Sen olarak, bütün istişari süreçleri sonuna kadar işleterek, üyelerimizin, temsilcilerimizin, yöneticilerimizin ve genel merkezimizin görüşlerini alarak bu dönem daha önceki süreçlerden farklı bir yüzdelik zam teklifinde bulunduk. Teklifimizin gerekçesi daha önce ifade etmiş olduğum verilerin ve 2024 yılına ilişkin beklentilerin temelinde yatmaktadır. İşte bu sebeple, kayıpları en aza indirmek için; 2024 yılında maaş/ücret artışlarının 3’er aylık dönemlerle yansıtılmasını teklif ettik. Bu teklifimizin haklılığı ve makuliyeti kamu görevlilerimiz tarafından görülmüş ve takdir edilmiştir” ifadelerini kullandı.
“Emeğin temsili güçlü olsun, emeğin sesi yüksek olsun”
Yalçın, 1 ay gibi kısa bir sürede 25 milyon ailenin bütçesini, 85 milyon vatandaşın her birini etkileyecek olan toplu pazarlıkta; genel hükümler bakımından 129 teklif hizmet kollarımızla birlikte toplamda 936 teklifimizi görüşeceğiz. Bu kadar geniş bir kitleyi etkileyen, Türkiye’nin en büyük sosyal politika aracı olması yönüyle önemli olan bu sistemin; yetkinin hakkına yaraşır, masanın taraflarına yakışır, emeğin hukukunu koruyan ve günün şartlarına uygun olacak şekilde güncellenmesi tercih değil elzem olmuştur. Biz diyoruz ki; emeğin temsili güçlü olsun, emeğin sesi yüksek olsun, masa yasaya takılmasın, hakem adil dağılsın, alelacele kararlarla belirli gruplar memnun edilmesin, ek Protokol yapılarak bütün herkes memnun olsun, Sayın Bakan, sizden, kamu görevlileri sendikacılığı alanına ve toplu sözleşme masasına dair eksikliklerin, eşitsizliklerin ve adaletsizliklerin giderilmesini, örgütlenme özgürlüğünün artırılmasını, yasanın evrensel ilkelere uyumlu hale getirilmesini bekliyoruz” dedi.
Memur-Sen Genel Başkanı Yalçın konuşmasının sonunda bir kez daha 2024-2025 yıllarına ilişkin kamu görevlilerinin mali, sosyal, özlük hakkı ile çalışma şartlarına yönelik teklifleri aktardı:
- 22.000 liradan kaynaklı olarak en düşük devlet memuruna eksik uygulanan 1.650 TL’nin tazmini sağlanmalıdır.
- Kamu görevlileri enflasyonun gölgesinde kalmamalı, 2024 yılı için 3’er aylık olmak üzere ve iki yıl için toplamda %110 zam teklifi Kamu İşveren Heyeti tarafından da kabul görmelidir.
- Türkiye Yüzyılına yakışır şekilde Büyüyen Türkiye’den payımızı istiyoruz.
- Enflasyon tehdidi son bulmalı, eşel mobil sistemi uygulamaya konulmalıdır.
- Sendikal örgütlülüğü güçlü kılan toplu sözleşme ikramiyesinde artış yapılmalıdır.
- 3600 Ek Gösterge düzenlemesinden 1. Dereceye gelmiş tüm kamu görevlileri yararlandırılmalıdır.
- Sözleşmeliden kadroya geçen personelin eş tayini sağlanmalı,
- Beklenmedik ekonomik gelişmeler sabit gelirlileri etkilememeli, imza sahibi yetkili konfederasyonla ek protokol yapılmalıdır.
- Emekli kamu görevlilerinin durumu görmezden gelinmemeli, kendi kaderlerine terk edilmemeli. 8.077 lira ilave seyyanen zammın ödenmesine yönelik düzenleme teklif ediyoruz.
- Yüksek yaşam maliyetleri ve kira fiyatları göz önünde bulundurularak aylık 7.650 lira kira yardımı yapılmalı.
- Yardımcı hizmet sınıfının kaldırılarak genel idari hizmetler sınıfına aktarılmalıdır.
- Deprem bölgesindeki kamu görevlilerine ödül verilmesini ve afet tazminatlarının süresinin 2025 yılı sonuna kadar uzatılmasını istiyoruz.
- Doğum, ölüm ödenekleri artırılmalı,
- Söz verilen evlenme yardımı hayata geçirilmelidir.
- Görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavları periyodik olarak yapılmalıdır.
- 4688 sayılı Kanun ILO normlarına, evrensel ilkelere ve sendikal özgürlüklere uygun hale gelmelidir.
- Kamu personel sisteminde bozulan ücret skalası unvan, kariyer ve liyakat esas alınarak düzeltilmeli,
- Akademisyen, mühendis, şube müdürü, müdür, müdür yardımcısı, şef gibi birçok unvandaki kamu personelinin mali hakları iyileştirilmeli diyoruz.
- Maaşlar vergiyle azaltılmamalı, gelir vergisinde oran %15’te sabitlenmelidir.
- Bayramda ayrım olmamalı, kamu görevlilerine de bayram ikramiyesi verilmelidir.
- Kadın kamu görevlilerinin beklentileri karşılık bulmalı, talepleri önemsenmeli diyoruz.
- Engelli kamu görevlilerinin önündeki engeller kaldırılmalı, pozitif ayrımcılık sağlanmalıdır.